- yürümek
- nsz1. 走, 走路, 行走; 步行; 走步; 走动, 走来走去; 移动, 运动: yürüyerek gitmek 步行走, 步行去 mesturen \yürümek 悄悄地走, 偷偷地走 savaş yolundan \yürümek 走斗争的道路 Ayşe dokuzuncu ayında yürümeğe başladı. 阿依赛8个月大就会走了。Gemi yürüyor. 船在行驶。2. 生效, 产生法律上的效力: Bu kanun 1 Eylül 1998'den yürür. 此法从1998年9月1日起生效。3. 走一走, 散散步, 溜达: Her gün biraz yürümek sağlık için gereklidir. 每天散一会步对健康来说是必要的。4. 加快步伐, 快走: Güneş ufuktan şimdi doğar, yürüyelim arkadaşlar. 伙伴们, 太阳就要升起了, 我们快点走吧!5. (指时间、日子)过, 流逝: Zaman hızla yürüyor. 时间过得很快。6. 进行: İşler çok ağır yürüyor. 工作进行得很艰难。İşler iyi yürüyor. 工作进行得很顺利。7. 加算, 算帐: Paranın faizi yürüyor. 加算钱的利息。Bu paranın faizi hâlâ yüzde beşten mi yürüyor? 这笔钱的利息仍然还是按5%计算吗?8. 逝世, 去世; 死, 死亡: O da yürümüş. 他也去世了。9. 挺进, 推进: Kurtuluş Savaşı sonuçlanırken ordular İzmir'e yürüdü. 当解放战争快要结束之际, 部队直扑伊斯密尔。10. 达到…程度, 到…地步: Onun mahvına kadar yürüdüler. 他们到了想灭掉他的地步。11. 俚́ 辞去工作, 退职◇ yürüyen merdiven 滚动扶梯◆ (Allah) Yürü ya kulum demiş. 天助于他(对在某一方面很快做出巨大成就的人而言)
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.